Şirketlere Özel

İşkolig Blog

Linkedin Kariyerinize Katkı Yapıyor Mu?

Filiz Demirbağ - 15.03.2012

Linkedin’i hiçbirimiz moda diye ya da eğlence olsun diye kullanmıyoruz. İşimizle ilgili bize destek olacağı düşüncesiyle kullanıyoruz. En azından kuranlar böyle kullanılsın diye kurmuşlar.


O zaman kendinize bir sorun, “Linkedin kariyerime katkı yapıyor mu?” Yapmıyorsa iki seçenek vardır:


1-Sizin kariyer yolunuz için çok yararlı bir network olmayabilir

2- Veya bu networkü etkin kullanmayı bilmiyor olabilirsiniz.


Güçlü Network eşit değildir fazla sayıda kişiyle kontakta olmak

Linkedin’de 5000 kişilik bir networkünüz var, gruplarda tartışmaların kralısınız. Herkesten güzel yorumlar alıyorsunuz yazdıklarınızla ilgili. Hatta profilinize 5000 + ibaresini bile eklediniz gururla. Tüm bunların kariyerinize doğrudan bir faydası olmuyorsa o zaman Linkedin stratejinizi gözden geçirmeniz iyi olur.


Mesela orta düzey yöneticisiniz ve daha üst düzey pozisyonlarla ilgili teklifler almayı istiyorsunuz. Eğer Linkedin aktiviteleriniz öğrenci ve genç profesyonellerin ilgisini çekiyor, sadece onlardan yorum ve bağlantı daveti alıyorsanız Linkedin sizi hedefinize kesinlikle taşımayacak demektir. Ama deneyimli headhuntlerların ilgisini çekmeye başlamış, sektörünüzdeki duayen kişilerden yorumlar alıyorsanız o zaman doğru yoldasınız demektir.


Linkedin stratejiniz nedir?

Belki de “hoppala o da ne? İş arkadaşlarımı, gördüğüm her headhunter’ı ve İK profesyonelini ekliyorum işte daha ne olsun” diyebilirsiniz. O zaman sizi ilk maddeyi tekrar okumaya davet ediyorum.


İş arama stratejinizi Linkedin’e uyarlamanız ve paralel bir çaba yürütmeniz en etkili çözümdür. Eğer iş arama stratejiniz yoksa önce onu kurgulamanız gerekir tabii ki. (Lütfen ilanlara başvuruyorum sadece böyle iş aranır demeyin, artık yeni mezun değilsiniz. Deneyimli kişilerinn farklı iş arama yolları vardır.)


Gizlilik Önemlidir Ama…

Linkedin sadece iş aramaya yönelik bir kanal değil. Kariyer.net’in yeni versiyonu gibi davranmaya gerek yok. Nasıl bir arkadaşınızla karşılaştığınızda “merhaba, ben isimsiz bir şirkette yöneticilik yapıyorum, sektörü de belirsiz” demiyorsanız. Burada da öyle davranmayın. Çalıştığı şirketin adını gizlemek zaten otomatik olarak iş aradığınızı gösterir, ayrıca profiliniz üzerinden sizi tanımaya çalışan kişilerde güvensizlik yaratır.


Ayrıca İnsan Kaynakları açısından aday olarak doğru değerlendirilmenizi engeller çünkü son işinizle ilgili hiçbir deneyim bilgisi yoktur.


Sanal Ortam da Normal Halinizde Olun

Yolda giderken 10 senedir görüşmediğiniz, üniversiteden bir arkadaşınızla karşılaştınız. Bir selam verip “merhaba, nasılsın” diyen bir tarza sahipseniz lütfen bunu sanal ortamda da yapın.


Biriyle yüzyüze tanışırken elini sıkıp, “Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum” demenin normal olduğunu düşünüyorsanız sanal ortamın başı kel mi orada da yapın. Üstelik Linkedin’de artık herkesin o kadar çok kontağı var ki kendinizi hatırlatacak ufak bir sohbet olmadan akılda kalmanız, özellikle de işe alım yapan profesyonellere günde 20-30 yeni bağlantı talebi geldiğini düşünürseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.


İş Arama Dışında Ne İşe Yarar Bu Linkedin?

Genelde insanlık hali, günlük koşuşturmadan çıkıp kariyerim nereye gidiyor, ne yapmak istiyorum diye düşünme alışkanlığı çoğumuzda yok. Bizi çileden çıkaran partonlar, yöneticiler de olmasa hiç düşünmeyeceğiz. İş hayatında bir şeyler rahatsız ettiğinde de doğruca ilanlara bakma, cvyi oraya buraya gönderme isteği dayanılmaz olur. O zaman bir rahatlamak için Linkedin’i ya da ilan sitelerini açmanız çok normal.


Linkedin iş aramasanız da
- Deneyim kazandıkça bu deneyimi paylaşma ortamları bulduğunuz;
- Networkünüzün deneyimlerinden, bilgisinden beslenerek kendinizi daha hızlı geliştirebileceğiniz;
- İşinizden memnun bile olsanız sektörde kim ne yapıyor, ne değişklikler oluyor görerek vizyonunuzu geniş tutmanıza yardım eden bir ortam aynı zamanda.


 

Filiz Demirbağ
http://www.filizdemirbag.com/

İnsan kaynaklarının farklı alanlarında çalıştıktan sonra Yetenek Yönetimi ve İşe Alım Danışmanlığı konularında uzmanlaştı. Yüzlerce kariyer öyküsü dinledi, başarılı seçimlere ve yolunda gitmeyen kariyerlere tanık oldu. Sonunda aldığı koçluk eğitimiyle yetenek yönetimi ve işe alım uzmanlıklarını birleştirerek kendi koçluk metodolojisini kurdu. Yönetici Koçu olarak çalışmaya başladıktan sonra, yöneticilerin ve deneyimli profesyonellerin de en az gençler kadar Kariyer Koçluğu'na ihtiyaç duyduğunu gördüğü için bu alana odaklandı. Başarılı bir kariyer için doğru seçimler yapma, planlı bir ilerleyiş ve doğru iş aramayı bilmenin önemini fark ederek deneyimli profesyonellere özel koçluk programları geliştirdi. Yöneticilere, yönetici olmak isteyenlere özel, Türkiye'de bir ilk niteliğindeki İş Arama Koçluğu ve Yönetici Gelişim Programı gibi kapsamlı hizmetleri hayata geçirdi.

Filiz Demirbağ, deneyim ve birikimiyle aynı zamanda kurumlara da Yetenek Yönetimi, Liderlik, Mentorluk, Değerlendirme Merkezi, İşveren Markası ve İşe Alım süreçlerinin kurgulanması, Koçluk alanlarında projeler geliştirmektedir. 2011 senesinde, deneyimini gençlerle de paylaşmak amacıyla Akıllı Kariyer projesini hayata geçirmiştir.

Filiz Demirbağ, İzmir St Joseph Fransız Lisesi, Galatasaray Üniversitesi İşletme ve Bilgi Üniversitesi MBA mezunudur. Dünyadaki en köklü koçluk okulu olan CTI ve Adler'den ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) onaylı eğitimlerini tamamlamış; ayrıca çok sayıda kişilik, davranış ve mesleki ilgi envanterinin kullanımı konusunda da uzmandır.

Geri Dön